Psikolog Núria Casanovas: "Stres ve yorgunluk beynin otomatik pilota geçmesine ve arabada çocuk olması gibi önemli şeyleri unutmasına neden olabilir."

Valls'da (Tarragona) yakın zamanda yaşanan ve babası tarafından bir aracın içinde unutulduktan sonra iki yaşında bir çocuğun hayatını kaybettiği trajedi, görünüşte akıl almaz gibi görünse de farklı yerlerde ve koşullarda tekrarlanan bir sorunu bir kez daha gözler önüne serdi. Unutulmuş çocuk sendromu olarak bilinen bu olgu, bir yetişkinin stres veya yorgunluk durumlarında kendi çocuğunu gözden kaybetmesine neden olabilecek bir dizi faktöre işaret eden nörobilim ve psikoloji tarafından inceleniyor.
Bu, ne kadar olası görünmese de, bilişsel bir açıklaması olan bir durumdur. Çocukluk, ergenlik ve aileler konusunda uzmanlaşmış bir psikolog ve Katalonya Resmi Psikoloji Koleji'nin Sosyal Müdahale Psikolojisi Bölümü başkan yardımcısı olan Núria Casanovas, belirli durumlarda beynin otomatik pilota geçebileceğini ve yetişkinin herhangi bir niyeti veya bilinçli ihmali olmadan önemli eylemleri atlayabileceğini açıklıyor.

Küçük bir çocuğu arabada unutmak gerçekten mümkün mü?
Gerçeküstü veya imkansız gibi görünse de, evet. Bir kereden fazla oldu ve ne yazık ki o kadar da nadir değil. Kamuoyunun bilgisine sunulmayan vakalar da var çünkü neyse ki birileri zamanında fark ediyor ve kötü bir şey olmuyor. Buna unutulmuş çocuk sendromu denir. Sinirbilim ve psikolojiden, beynin bu kadar bariz bir şeyi silmesine yol açabilecek birkaç faktör olduğunu biliyoruz.
Hangi faktörler etkilidir?
Stres, yorgunluk, uyku eksikliği ... Bunlar, özellikle iş sorumlulukları, ev işleri ve küçük çocuklarla uğraşırken sık karşılaşılan durumlardır. Bazen beyin o kadar aşırı yüklenir ki otomatik moda geçer ve daha fazla dikkatimizin dağılmasına neden olur.

Peki bu 'otomatik mod' tam olarak ne anlama geliyor?
Bu, fazla düşünmeden hareket ettiğimiz durumdur. Hepimizin başına bir noktada gelmiştir: bir yere nasıl gittiğimizi hatırlamadan varmak. Ya da nefes aldığımızda, bunun hakkında düşünmemize gerek kalmaması gibi. Aynı şey rutinler için de geçerlidir. Bir değişiklik olursa -örneğin, annenin normalde yaptığı gibi, babanın çocuğu kreşe götürmesi- beyin her zamanki rotayı izleyebilir ve çocuğun arabada olduğunu unutabilir, özellikle de çocuk uyuyorsa ve duyulamıyorsa.
Peki ya o kişi genelde o yolculuğu çocukla birlikte yapıyorsa?
Bu da olabilir. Bazen, başka bir şey düşünüyorsanız veya dikkatinizi dağıtacak bir şey varsa, beyniniz o anıyı 'değiştirir'. Zaten yapmanız gerekeni yaptığınızı varsayar. Ve alarmı çalacak hiçbir şey olmadığından, yapmamış olsanız bile, yapmış olduğunuz hissiyle kalırsınız.

Bu ihmal sayılır mı?
Psikolojik açıdan bakıldığında hayır. Bilinçli ihmal veya kasıtlı bir ihmal değil. Çok ciddi bir insan hatası ama kasıtlı değil. Çocuğu bilerek arabada bırakmaktan çok farklı. Burada kasıtsız bir şeyden bahsediyoruz ve bu nedenle normal ihmal gibi önlenemez.
Duygusal sonuçları çok ağır olmalı…
Çok. Bu sadece yıkıcı bir kayıp değil, aynı zamanda sorumluluk hissetmenin travması. Birçok insan çok karanlık düşüncelerle, hatta intihar düşünceleriyle derin bir depresyona giriyor. Bu yüzden uzmanlaşmış psikolojik destek şart.

Peki bunu önlemek için neler yapılabilir?
En önemli şey anda olmaktır. Psikolojide buna farkındalık diyoruz: Ne yaptığımızın farkında olmak. Evden çıkmadan önce musluğu kapatıp kapatmadığımızı kontrol ettiğimiz gibi, evden çıkmadan önce arabanın arka koltuklarını da kontrol etme alışkanlığı edinmeliyiz. Bu basit hareket trajediyi önleyebilir.
Günlük hayatta hangi stratejiler işe yarayabilir?
Bunu yapmanın iyi bir yolu görsel hatırlatıcılar kullanmaktır. Örneğin, çantanızı veya cep telefonunuzu çocuğun yanındaki arka koltukta bırakmak, ancak etkinliği her kişinin profiline bağlıdır. Kişi genellikle ayrıntılara çok az dikkat ediyorsa veya dikkati dağılıyorsa, bu yeterli olmayabilir. Ancak, daha az yaygın durumlarda -çocuğu normalde yetişkinin sürmediği veya rutinde bir değişiklik olduğu- bu tür hatırlatıcılar çok etkili olabilir.
lavanguardia